
Anlaşmalı boşanma, eşlerin boşanmanın sonuçları ile ilgili karşılıklı anlaşarak mahkemeye başvurması neticesinde gerçekleşen hızlı ve pratik olan boşanma şeklidir. Türk Medeni Kanunu’nun 166. Maddesi’nde anlaşmalı boşanma ile ilgili hususlara açık şekilde yer verilmiştir.
Bu boşanma şeklinde, eşler tüm hukuki konularda anlaşarak bir protokol hazırlar. Bu protokolün mahkeme tarafından uygun bulunması halinde, tek celsede boşanma gerçekleşmiş olur. Anlaşmalı boşanma, tarafların uzun süren çekişmeli dava sürecini yaşamak istememeleri ve boşanmanın maddi ve manevi sonuçlarını kendi aralarında anlaşarak çözebildiği durumlarda gerçekleşir.
Anlaşmalı boşanma ile ilgili hükümler ‘’evlilik birliğinin sarsılması’’ adı altında düzenlenmiştir. Bu hükümler şu şekildedir.
Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır.
Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.
Yazılı hüküm ile açık olarak anlaşılan, tarafların serbest iradeleri ile boşanma hususunda anlaşmaları ve aile hayatını etkileyen bazı halleri düzenlemeleri durumunda boşanmaya karar verilebileceğidir. Bu yazımızda anlaşmalı boşanma nasıl olur, anlaşmalı boşanmanın şartları, süresi ve ücreti ile ilgili detaylara yer verdik. Anlaşmalı boşanma davası sürecinde Kürşad Arı Hukuk ve Danışmanlık hizmetinden yararlanabilir, boşanma protokolünüzü eksiksiz şekilde hazırlayabilirsiniz.
Beylikdüzü boşanma avukatı tavsiyesi arayanlar için de destek sunulmaktadır.
Anlaşmalı Boşanma Koşulları
Evlilik Birliği En Az Bir Yıl Sürmüş Olması: Anlaşmalı boşanma davasının ön koşulu evlilik birliğinin bir yıl sürmüş olmasıdır. Buradaki amaçlardan biri eşlerin birbirlerini daha iyi tanımasını sağlamaktır. Açıkça sabit bir yıllık süre dolmadan açılan anlaşmalı boşanma davası diğer şartlar incelenmeden reddedilecektir.
Tarafların Serbest İradeleri İle Boşanmak İstediklerine Dair Beyanlarının Bulunması: Türk Medeni Kanunu m. 166/3 kapsamında anlaşmalı boşanmanın varlığının kabulü için , eşlerin boşanmak istediklerini belirtir birbirlerine uygun irade beyanları bulunmalıdır. Eşler mahkemeye beraberce başvurabileceği gibi bir eşin açtığı boşanma davasının diğer eş tarafından kabul edilmesi de mümkündür. Taraflar anlaşarak beraber dava açmalarına karşın davalı taraf duruşma günü katılım sağlamazsa, anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanma davasına dönüşür. Bu durumda çekişmeli boşanma davası kapsamında mahkemece işlemler yapılmaya devam eder.
Tarafların Duruşmada Dinlenmesi: Anlaşmalı boşanma davasının diğer bir koşulu da her iki eşin de hakim tarafından bizzat dinlenmesidir. Dava avukat aracılığıyla takip edilmekte olsa bile vekilin beyanı tek başına yeterli olmayıp asil bizzat dinlenilmelidir. Tarafları bizzat dinleyen hakim, boşanma hususundaki anlaşmanın tarafların serbest, özgür iradelerine uygun olduğunu tespit etmelidir. Hakim örneğin tehdit ile irade beyanında bulunulduğunu tespit ederse davaya çekişmeli boşanma olarak devam etmelidir. Hakim TMK m. 166/3 kapsamında, boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda düzenlenecek protokolü uygun bulmalıdır.
Adım Adım Anlaşmalı Boşanma Süreci
Anlaşmalı boşanma, tarafların boşanmanın sonucunda mutabık kaldığı bir boşanma şekli olduğu için süreç daha hızlı şekilde ilerler. Bu süreçte;
İlk olarak anlaşmalı boşanma protokolünün hazırlanması gerekir. Taraflar, boşanma şartları ve hukuki sonuçları üzerinde anlaşmaya varır. Bu protokol ile nafaka, mal paylaşımı, ortak çocuk ya da çocukların velayeti, tazminat gibi hususlar netleştirilir.
Bir sonraki adımda, yetkili mahkemeye dava açılır. Anlaşmalı boşanma davasında, eşlerin ikamet ettiği yerdeki Aile Mahkemesi yetkilidir. Avukatsız olarak dava açılabileceği gibi bir aile hukuku avukatı desteği de alınabilir.
Mahkeme incelemesi ve duruşma adımında hakim, anlaşmalı boşanma protokolünü değerlendirir ve taraflara kararlarından ne kadar emin olduklarını sorar. Boşanma protokolü, tarafların menfaatlerini koruyorsa mahkeme onay verir.
Son aşama ise boşanma kararının kesinleşmesidir. Mahkeme, anlaşmalı boşanmayı onayladığında boşanma kararı verir. Bu karar, 14 günlük istinaf süresi ardından kesinleşir. Anlaşmalı boşanma davası süresi, mahkemenin yoğunluğuna göre farklılık göstermekle birlikte genellikle 1 hafta ile 1 ay arasında neticelenir. Taraflar protokolü eksiksiz şekilde ve hukuka uygun olarak hazırladığında, mahkeme süreci tek celsede tamamlanabilir.
Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Açılır?
Anlaşmalı boşanma davası, eşlerin boşanma kararında ve sonuçlarında tam olarak anlaşmaya varması ile başlatılan ve genellikle tek celsede sonuçlanan yargılama sürecidir. Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinin üçüncü fıkrasında açıkça düzenlenen bu boşanma şeklinde, sürecin sorunsuz şekilde ilerleyebilmesi için bazı adımların takip edilmesi gerekmektedir.
Anlaşmalı Boşanma Protokolü Nasıl Hazırlanır?
Tarafların, nafaka, mal paylaşımı, tazminat ve çocuğun velayeti gibi konuları içeren anlaşmalı boşanma protokolünü hazırlaması gerekir. Protokol, her iki eş tarafından imzalanmalıdır. Protokolde bulunması gereken temel noktalar şu şekildedir.
Tarafların boşanmayı kabul ettiğine dair beyanda bulunması,
Nafaka ve tazminat konularında uzlaşma maddeleri,
Çocukların velayeti ve kişisel ilişkilere dair düzenlemeler,
Mal paylaşımı ve diğer mali konularda mutabakat,
Anlaşmalı Boşanma Davası İçin Yetkili Mahkeme Nasıl Belirlenir?
Anlaşmalı boşanma davalarında yetkili mahkeme, taraflarının bulunduğu yerdeki Aile Mahkemesi’dir. Aile Mahkemesi’nin bulunmadığı yerlerdeki davalarda Asliye Hukuk Mahkemesi, Aile Mahkemesi sıfatı ile yetkilidir. Anlaşmalı boşanma davası, eşlerin ikametgahlarının bulunduğu yerdeki mahkemede açılabilir.
Anlaşmalı Boşanma Dava Dilekçesi Nasıl Hazırlanır?
Tarafların anlaşmalı boşanma dava dilekçesini hazırlayarak yetkili Aile Mahkemesi’ne sunması gerekir. Anlaşmalı boşanma protokolü eklenen dilekçede bulunması gereken bilgiler şu şekildedir.
Eşlerin kimlik bilgisi,
Evlilik tarihi ve süresi,
Boşanma kararı alınmasının açık beyanı,
Hazırlanan anlaşmalı boşanma protokolüne atıf,
Mahkemeye gerekli harç ve masrafların ödenmesi,
Mahkemenin Tarafları Duruşmaya Çağırma Süreci Nedir?
Hakim, anlaşmalı boşanma protokolünü inceledikten sonra tarafları duruşmaya davet eder. Taraflar, duruşmada iradelerini serbest olarak açıkladıklarını beyan eder. Hakim, anlaşmanın hukuka uygun olup olmadığını değerlendirdikten sonra protokolü eksiksiz ve adil bulursa, boşanma kararı verir.
Boşanma Kararı ve Kesinleşme Süreci Nedir?
Mahkeme, tarafların iradesinde özgür davrandıklarını belirledikten sonra boşanma kararı verir. Karar, mahkeme tarafından yazılarak taraflara tek tek tebliğ edilir. Boşanma kararı 14 günlük istinaf süresi sonrasında kesinleşir. Kararın kesinleşmesinde tarafların herhangi bir itirazda bulunmamış olması gerekir. Boşanma davasının nasıl açılacağı hakkında daha fazla bilgi edinmek için bir aile hukuku avukatı bilgisine başvurabilirsiniz.
Anlaşmalı Boşanma Davası Açma Süresi Nedir?
Mahkemeye eksiksiz belgelerle başvurulursa, anlaşmalı boşanma süreci genellikle 1 ila 4 hafta içinde tamamlanmış olur. Mahkemenin yoğunluğu ve tarafların duruşmaya katılımı, süreci hızlandırabileceği gibi aynı zamanda uzatabilir. Kararın kesinleşme süresi de eklendiğinde toplam süreç yaklaşık 1 ila 2 ay sürer.
Anlaşmalı Boşanma Davası Açarken Nelere Dikkat Etmeli?
Anlaşmalı boşanma davası açma süreci kolay olsa da dikkat edilmesi gereken bazı hususlar bulunur. Anlaşmalı boşanma protokolünün hukuka uygun ve adil olması önemlidir. Tarafların duruşmaya katılması ve iradelerini özgürce açıkladıklarını belirtmesi gerekir. Tüm harç ve masraflar dava açılmadan önce eksiksiz şekilde ödenmelidir. Taraflardan biri mahkemeye gelmediğinde ya da anlaşmaya uymaktan vazgeçtiğinde, dava çekişmeli boşanma olarak devam edebilir.
Taraflar boşanma konusunda anlaşmışsa, davayı açmak için sadece belirtilen adımları takip etmeleri yeterlidir. Mahkeme sürecinin hızlanması için protokol ve dilekçe eksiksiz olarak hazırlanmalıdır. Ayrıca, tarafların duruşmaya katılım sağlaması gerekir.
Tüm yasal süreçlerin doğru şekilde yürütülmesi ile anlaşmalı boşanma davası genellikle tek celsede tamamlanır.
Anlaşmalı Boşanma Davası Süresi
Anlaşmalı boşanma davası süresi, mahkemenin iş yüküne, tarafların süreci ne kadar iyi takip ettiğine ve dava dosyasının eksiksiz hazırlanıp hazırlanmadığına göre değişiklik gösterir. Ancak, genellikle anlaşmalı boşanma davaları, çekişmeli boşanmaya kıyasla çok daha kısa sürer.
Anlaşmalı Boşanma Süreci Kaç Gündür?
Anlaşmalı boşanma, başvuru sürecinden mahkeme kararının kesinleşmesine kadar genellikle 1 hafta ile 1 ay arasında tamamlanır.
Mahkemelerin yoğun olmaması durumunda anlaşmalı boşanma dava duruşması 3 ila10 gün içinde tamamlanır.
Yoğun iş yükü bulunan mahkemelerde ise duruşma günü daha ileri bir tarihe verilebilir ve süreç 1 ayı bulabilir.
Boşanma kararının verilmesinden sonra 14 günlük istinaf süresi bulunur. İtiraz olmadığında ise karar kesinleşir.
Anlaşmalı boşanma davasının aşamalarına göre süreçler ise şu şekildedir.
Boşanma protokolünün hazırlanması 1 ila 3 gün sürer.
Dava dilekçesinin hazırlanması ve mahkemeye başvuru süreci 1ila 2 günde tamamlanır.
Mahkemenin duruşma gününü belirlemesi 3 ila 15 gün sürer.
Duruşma ve boşanma kararı verilmesi için 1 günlük bir süre söz konusudur.
Kararın yazılması ve taraflara tebliğ edilmesi, 7 ila 15 gün arasında değişir.
Boşanma kararının kesinleşmesi ise 14 gündür.
Taraflardan biri istinaf yoluna başvurduğunda bu süreçler uzayabilir. Ancak, anlaşmalı boşanma davalarında genellikle taraflar karara itiraz etmezse, 14 gün içinde dava kesinleşir.
Anlaşmalı Boşanmada Nafaka ve Tazminat
Anlaşmalı boşanma davasında, taraflar nafaka ve tazminat konularında karşılıklı olarak anlaşarak bir protokol hazırlar ve mahkemeye boşanma dilekçesi ekinde sunar. Türk Medeni Kanunu’na göre, nafaka ve tazminat talepleri ancak tarafların kendi aralarında anlaşması durumunda hükme bağlanır. Hâkimin, tarafların anlaştığı şartları uygun bulması durumunda, karara bu hükümler de eklenir.
Anlaşmalı Boşanmada Nafaka Türleri
Anlaşmalı boşanma protokolünde taraflar nafaka alıp almayacaklarını, hangi tür nafakanın ödeneceğini ve miktarını kendi aralarında belirleyebilir. Türk Medeni Kanunu’ndaki nafaka türleri ise şu şekildedir.
Yoksulluk Nafakası: Boşanma sonrası ekonomik açıdan zor duruma düşecek eşe ödenen nafaka türüdür. Taraflar, yoksulluk nafakası miktarını ve süresini boşanma protokolünde açıkça belirtir. Yoksulluk nafakası ödemesi, ömür boyu sürebileceği gibi, belli bir süre ödeneceği de belirlenebilir.
İştirak Nafakası (Çocuk Nafakası): Çocuğun giderlerine katkı amacıyla eşin, velayeti alan eşe ödediği nafakadır. Bu nafaka çocuğun eğitim, sağlık ve yaşam giderlerini karşılamak üzere ödenir. Çocuk 18 yaşını doldurana kadar devam ettirilen iştirak nafakası süresi, çocuğun eğitimine devam etmesi durumunda uzatılabilir.
Tedbir Nafakası: Boşanma davası süresince ekonomik zorluk yaşayan eş ya da ortak çocuk veya çocuklar için mahkeme tarafından belirlenen geçici nafaka türüdür. Anlaşmalı boşanma davalarında genellikle gerekli olmaz. Bunun nedeni ise boşanma sürecinin kısa sürmesi sebebi ile tarafların tedbir nafakasına ihtiyaç duymamasıdır.
Anlaşmalı Boşanma Davalarında Nafaka Miktarı Nasıl Belirlenir?
Anlaşmalı boşanma davalarında protokol hazırlanırken nafaka miktarı serbestçe belirlenir. Taraflar, nafaka miktarı, ödeme şekli ve süresi konusunda aralarında anlaşmaya varabilir. Nafaka miktarını belirlerken dikkat edilmesi gereken unsurlar şu şekildedir.
Tarafların ekonomik durumu ve gelir seviyeleri,
İştirak nafakası için çocukların eğitim ve bakım giderleri,
Nafaka ödemeye uygun bulunan eşin ödeme durumu,
Evlilik süresi ve boşanma sonrası yaşam şekli,
Nafakanın ne kadar süre ile ödeneceği gibi unsurlardır.
Anlaşmalı boşanma davalarında nafaka zorunlu değildir. Taraflar, nafaka ödenmemesi konusunda da kendi aralarında anlaşmaya varabilir.
Anlaşmalı Boşanma Davalarında Nafaka Ödeme Şekilleri
Anlaşmalı boşanma davalarında nafaka ödeme yöntemleri şu şekildedir.
Banka havalesi ve elden ödeme gibi aylık düzenli ödeme,
Tek seferde peşin olarak ödenmesi gibi toplu nafaka ödemesi,
Boşanmadan sonra 3 yıl boyunca nafaka ödenmesi gibi belli bir süre için ödeme gibi sıralanabilir.
Anlaşmalı Boşanma Davasında Tazminat
Anlaşmalı boşanma davalarında taraflardan biri, diğerine maddi ya da manevi tazminat talebinde bulunabilir. Tazminat talebi, tarafların karşılıklı anlaşmasına göre değişir.
Maddi Tazminat
Boşanma sebebi ile ekonomik kayıp yaşayan eş lehine ödenir. Nafakanın ödenmesi ile ilgili tarafların anlaşması gerekir. Ödeme tek seferde ya da taksitler halinde olabilir. Ödenecek miktar ve ödeme yöntemi protokolde açık şekilde belirtilir.
Manevi Tazminat
Boşanma sebebi ile kişilik hakları zedelenen eşe manevi tazminat ödenir. Taraflar manevi tazminat miktarında serbest olarak anlaşmaya varabilir. Ödeme şekli ve süresi protokolde açık şekilde belirtilir.
Anlaşmalı boşanma davalarında tazminat davası açılmaz. Bunun nedeni de tarafların tazminat miktarını boşanma protokolü ile belirlemiş olmasıdır.
Nafaka ve Tazminat Anlaşmalı Boşanma Protokolde Nasıl Yer Almalıdır?
Anlaşmalı boşanma protokolü hazırlarken, nafaka ve tazminat ile ilgili hükümlerin net ve açık olması gerekir. Nafaka ve tazminat ile ilgili örnek ifadeler:
Protokolde Nafaka Düzenlemesi Örneği:
“Taraflar, boşanmanın kesinleşmesinden itibaren davalı eş lehine aylık … TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar vermiştir. Nafaka her ayın … gününe kadar ödenecek olup, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan ÜFE oranına göre her yıl artırılacaktır.”
Protokolde Tazminat Düzenlemesi Örneği:
“Davalı eş, boşanmanın maddi ve manevi sonuçları gereği, davacı eşe … TL maddi tazminat ödemeyi kabul eder. Bu ödeme … tarihine kadar tek seferde yapılacaktır.”
Boşanma protokolündeki eksik ya da belirsiz ifadelerin, ileride hukuki sorunlara sebebiyet verebileceği unutulmamalıdır.
Anlaşmalı Boşanma Davasında Nafaka ve Tazminat Konusunda Dikkat Edilmesi Gerekenler
Anlaşmalı boşanma davalarında tarafların tüm nafaka ve tazminat talepleri konusunda anlaşmış olması gerekir. Protokolde nafaka ve tazminat hükümleri açık şekilde yer almalıdır. Nafaka ödeme yöntemleri ve ödeme süreleri net bir şekilde açıklanmalıdır. Nafaka ve tazminat konusunda ileride sorun yaşamamak için hukuki destek alınmasında yarar vardır. Taraflardan biri nafaka ya da tazminat taleplerinden vazgeçtiyse, bu durum açık şekilde belirtilmelidir.
Anlaşmalı boşanma davalarında nafaka ve tazminat, tarafların karşılıklı anlaşmasına bağlıdır.
Nafaka, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ya da tedbir nafakası olacak şekilde düzenlenebilir.
Maddi ve manevi tazminat miktarı ve ödeme yöntemi, davanın taraflarınca belirlenebilir.
Nafaka ve tazminat ile ilgili unsurlar net bir şekilde protokole yazmalı ve hâkim onayına sunulmalıdır.
Nafaka ve tazminat miktarları, nafaka ödeme planı ve diğer noktalar eksiksiz olarak belirlenmezse, ilerleyen süreçte hukuki ihtilaflar yaşanabileceği unutulmamalıdır.
Anlaşmalı Boşanma Davalarında Çocuğun Velayeti
Anlaşmalı boşanma davalarında çocuğun velayeti, tarafların karşılıklı anlaşmasına bağlı olarak belirlenir. Mahkeme velayet hakkını, çocuğun fiziksel, psikolojik ve eğitimsel gelişiminde en iyi imkanlara sahip olacağı konusunda anlaşma sağlanmasını, çocuğun üstün yararına uygun bulursa onaylar.
Anlaşmalı Boşanma Davalarında Velayet Nasıl Belirlenir?
Çocuğun velayeti ile ilgili taraflar anlaşarak boşanma protokolünde hüküm belirtebilir. Velayet ile ilgili şu hususlara dikkat edilmesi gerekir.
Ebeveynler çocuğun velayetinin kimde olacağına dair karşılıklı anlaşma sağlamalıdır.
Tarafların aralarında velayet konusunda anlaşmasına rağmen hâkim, çocuğun üstün yararını gözeterek kararı kendisi verebilir.
Çocuğun yaşı, fiziksel ve ruhsal sağlık durumu, eğitim hayatı ve sosyal gelişim kararda belirleyicidir.
Çocuğun görüşü de mahkeme tarafından dikkate alınabilir.
Anlaşmalı boşanma davalarında velayet ile ilgili anlaşmaya varılmazsa, dava çekişmeli boşanma olarak devam edebilir.
Çocuğun Yaşına Göre Velayet Kararı
Hâkim, velayet kararı verirken çocuğun yaşına göre bazı kriterleri dikkate alır.
0 ila 3 Yaş Arasındaki Çocukların Velayeti: Genellikle anne bakımına daha çok ihtiyaç duyulan bir yaş aralığı olduğu için velayet, bu yaş grubunda genellikle anneye verilir. Ancak, anne çocuğa bakamayacak durumdaysa ya da ağır kusurlu bulunması durumunda velayet babaya verilebilir.
3 ila 7 Yaş Arasındaki Çocukların Velayeti: Bu yaş grubunda çocuğun gelişimini daha iyi destekleyebilecek ebeveyn mahkemece belirlenir ve velayet ona verilir. Bu kararda çocuğun duygusal gelişimi, fiziksel ihtiyaçları ve ebeveynin maddi ve manevi olanakları dikkate alınır.
8 ila 12 Yaş Arasındaki Çocukların Velayeti: Mahkeme, çocuğun velayeti ilgili görüşünü de dikkate alabilir. Çocuğun eğitim hayatı, sosyal çevresi ve yaşam standardına göre karar verilir.
12 Yaş ve Üzeri Çocukların Velayeti: Çocuğun görüşü hâkim tarafından dinlenir. Çocuk, belli bir ebeveynle yaşamak istemediğini açık şekilde ifade ederse, hâkim bu isteği dikkate alabilir.
Velayet kararında çocuğun üstün yararı, ebeveynlerin taleplerinden daha önceliklidir.
Velayet Protokolde Nasıl Düzenlenmelidir?
Anlaşmalı boşanma protokolünde velayet ile ilgili açık ve net hükümler yer almalıdır. Anlaşmalı boşanma protokolüne dahil edilebilecek ifadelere şu örnekler verilebilir.
Velayetle ilgili açık hüküm:
“Taraflar, müşterek çocukları … doğum tarihli …’nın velayetinin anne/baba …’ye verilmesi konusunda mutabakata varmışlardır.”
Çocuğun görüşme günleri belirlenmelidir:
“Diğer ebeveynin, çocuğu her hafta sonu Cumartesi günü saat 10:00’dan Pazar günü saat 18:00’e kadar görmesine karar verilmiştir.”
Bayram ve tatil düzenlemeleri yapılmalıdır:
“Taraflar, çocuğun yaz tatili süresince … ebeveynde 15 gün, diğer ebeveynde 15 gün kalması hususunda anlaşmıştır.”
Protokolde eksik ya da muğlak ifadelerin olması, ilerleyen süreçte velayetle ilgili hukuki ihtilaflara sebebiyet verebilir.
Anlaşma Boşanma Davalarında Velayeti Alamayan Ebeveynin Çocukla Kişisel İlişki Kurma Hakkı
Anlaşmalı boşanma davalarında velayet kendisine verilmeyen ebeveynin, çocuğu ile düzenli şekilde vakit geçirme hakkı bulunur. Kişisel ilişki düzenlemesi, çocuğun yaşına, eğitim durumuna ve ebeveynin yaşam şartları göz önünde bulundurularak gerçekleştirilir.
Hafta sonu ve tatil düzenlemeleri
Bayramlar ve doğum günleri gibi özel günlerde çocuğu görme hakkı
Telefon, görüntülü konuşma ve internet üzerinden iletişim kurma hakkı
Velayet hakkı bulanan ebeveyn, diğer ebeveynin çocuğu ile görüşmesine keyfi olarak engel koyamaz. Aksi takdirde, mahkemeye başvuru yapılarak, velayet hakkının ihlali nedeni ile hukuki yaptırımlar uygulanabilir.
Anlaşmalı Boşanma Davalarında Velayet Kararı Değiştirilebilir mi?
Anlaşmalı boşanma davalarında mahkeme tarafından verilen velayet kararı, belli şartların oluşması ile değiştirilebilir.
Velayeti alan ebeveynin çocuğuna bakamaması ya da ihmal etmesi,
Çocuğun eğitim ve sağlık ihtiyaçlarını karşılamaması,
Çocuğun ağır psikolojik ya da fiziksel zarara uğraması,
Velayeti alan ebeveynin evlenmesi, taşınması ya da yaşam koşullarının ciddi şekilde değişmesi gibi durumlarda, velayet kararı değiştirilebilir. Bunun için “velayet değişikliği davası” açılabilir.
Anlaşmalı Boşanma Davalarında Çocuğun Soyadı ve Velayet
Velayet hakkı verilen anne, çocuğun soyadını değiştiremez. Ancak,
Anne, çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi için mahkemeye başvuruda bulunabilir.
Mahkeme, çocuğun üstün faydasını göz önünde bulundurarak bu talebi değerlendirmeye alabilir.
Anlaşmalı boşanma davası sonrası ortak çocuğun ya da çocukların soyadı, mevcut soyadı olarak kalmaya devam eder.
Anlaşmalı Boşanma Davalarında Çocuğun Velayeti ile İlgili Hukuki Uygulamalar
Velayeti alan ebeveyn, çocuğun eğitim, sağlık ve yaşam düzenini belirlemede yetkilidir.
Diğer ebeveynin çocukla düzenli iletişim kurması için mahkeme tarafından kişisel ilişki düzenlemeleri yapılabilir.
Velayet, çocuğun üstün yararına uygun olarak verilir ve gerekli görülmesi halinde değiştirilebilir.
Çocuğun velayetine sahip olan ebeveyn, diğer ebeveynin çocuğu görme hakkına saygı göstermelidir.
Sonuç itibari ile anlaşmalı boşanma davasında çocuğun velayeti, tarafların anlaşmasına bağlı olarak belirlenir ve mahkeme tarafından netleştirilir. Hâkim, tarafların anlaşmasını çocuğun üstün yararına uygun bulmadığında, velayet konusunda farklı bir karara varabilir. Velayete sahip olmayan ebeveynin çocukla düzenli görüşme hakkı mahkemece belirlenir. Velayet kararları, çocuğun üstün menfaati dikkate alınarak ilerleyen süreçte değiştirilebilir. Velayet konusundaki düzenlemelerde eksiksiz ve net bir protokol belirlemek, ileride yaşanabilecek anlaşmazlıkları önlemek açısından büyük öneme sahiptir.
Anlaşmalı Boşanma Davası Yargıtay Kararları
Yargıtay 2.HD 2015/1575 E. 2015/15050 K. Sayılı İlamında : Davacı Türk Medeni Kanunu’nun 164. maddesinde düzenlenen terk hukuksal sebebine dayalı olarak boşanma davası açmış, mahkemece davacının davasını ıslah ederek anlaşmalı boşanmaya çevirdiği, tarafların duruşmada anlaştıkları, taraflar arasında kadının yoksulluk nafakası talebi ile ilgili uyuşmazlık olduğu, davalı kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle, tarafların anlaşmalı olarak (TMK.md.166/3) boşanmalarına ve hakkaniyet gereği davalı lehine aylık 275,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi ancak Medeni Kanunun 166. maddesine dayalı davalarda gerçekleşebilir
(Y.2.HD.1992/5157-5357). Taraflar arasında Türk Medeni Kanununun 166. maddesine dayalı bir dava bulunmadığı gibi davacı tarafından usulüne uygun olarak yapılmış bir ıslah işlemi de bulunmamaktadır. Bu sebeple tarafların anlaştıklarından bahisle boşanma kararı verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Mahkemece yapılacak iş, taraflara delil bildirme imkanı sağlanarak bildirildiğinde delillerinin toplanması ve diğer delillerle hep birlikte Türk Medeni Kanunu 164. maddesi kapsamında değerlendirilmesi ile gerçekleşecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup; bozmayı gerektirmiştir.
Yargıtay 2.HD 2015/24826 E. 2016./3062 K. Sayılı İlamında :
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki nüfus kaydından tarafların 27.04.2014 tarihinde evlendikleri, davanın açıldığı 28.01.2015 tarihinde henüz bir yıllık sürenin dolmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesinde düzenlenen anlaşmalı boşanmanın koşulları gerçekleşmemiştir. Davanın Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca çekişmeli boşanma davası olarak sürdürülmesi usulüne uygun olarak gösterilen deliller toplanarak sonucu uyarınca karar verilesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Yargıtay 2.HD 2015/9033 E. 2015/22818 K. Sayılı İlamında :
Mahkemece tarafların Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için tarafların boşanma ve fer’ilerine ilişkin bütün konularda anlaşmaları bu anlaşmayı serbest iradelerinin sonucu olarak mahkeme huzurunda bizzat birlikte dinlenmeleri şarttır. Davalı erkek cezaevinde olup, davayı davalı adına vasisi takip etmiş olmakla anlaşmalı boşanma (TMK.md.1663/) koşulları gerçekleşmemiştir. Bu haliyle davanın çekişmeli boşanma davası olarak Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi çerçevesinde değerlendirilip, sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Sıkça Sorulan Sorular
Anlaşmalı Boşanma Davası Çekişmeli Dava Olarak Devam Eder Mi?
Anlaşmalı boşanma davası bazı durumlarda çekişmeli boşanma davası olarak devam edebilir. Taraflardan birinin duruşmaya katılmaması, eşlerden birinin boşanma protokolünü kabul etmemesi, hâkimin protokolü eksik ya da hukuka aykırı bulması, taraflardan birinin protokolde değişiklik talep etmesi gibi durumlarda dava çekişmeli olarak devam edebilir.
Anlaşmalı Boşanma Davasında Tebligatı Kaç Günde Gelir?
Anlaşmalı boşanma davası dilekçesi mahkemeye sunulduktan sonra ortalama 7 ila 15 gün içinde tebligat taraflara ulaşır. Mahkemenin iş yüküne bağlı olarak bu sür değişebilir. Tebligatın taraflara ulaşmaması halinde, adliyeden sorgulama yapılabilir.
Anlaşmalı Boşanma Davası Tek Celsede Biter mi?
Anlaşmalı boşanma davası tek celsede sonuçlanan bir dava türüdür. Tarafların duruşmaya katılması ve protokolü kabul ettiğini beyan etmesi ile dava tek celsede sonuçlanabilir. Hâkim protokolde eksiklik bulmazsa, duruşma kısa sürede tamamlanır.
Anlaşmalı Boşanma Davasından Sonra Mal Paylaşım Davası Açılabilir mi?
Anlaşmalı boşanma protokolünde mal paylaşımına yer verilmemişse, taraflar mal paylaşım davası açabilir. Boşanmanın kesinleşmesinde sonra mal paylaşımı için ayrıca Aile Mahkemesi’ne başvuru yapılabilir. Mal paylaşımı, evlilik tarihindeki mal rejimine göre tespit edilir.
Anlaşmalı Boşanma Davasından Sonra Nafaka Davası Açılabilir?
Anlaşmalı boşanma protokolünde nafaka hükmüne yer verilmemişse, daha sonra taraflar değişiklik talebinde bulunabilir. Nafaka ile ilgili hiçbir karar bulunmuyorsa, boşanma sonrası nafaka davası açılamaz. Nafaka artışı ya da kaldırılması için nafaka uyarlama davası açılması mümkündür.
Anlaşmalı Boşanma Davasından Sonra Tazminat Davası Açılabilir mi?
Boşanma protokolünde tazminata karar verildiyse, sonradan tazminat davası açılamaz. Protokolde tazminata yer verilmediyse, dava açılabilir. Tazminat talepleri genellikle boşanma sürecinde netleştirilmesi gereken konu başlılarından biridir.
Anlaşmalı Boşanma Davalarında Avukat Şart Mı?
Anlaşmalı boşanma davasında taraflar avukat olmadan da dava açabilir. Dilekçe ve boşanma protokolünü taraflar kendi hazırlayabilir ve mahkemeye sunabilir. Eksik veya hatalı bir başvuru davanın reddine yol açabileceğinden, süreçte deneyimli bir Beylikdüzü avukat ile çalışmanız yararlı olacaktır.
Av. Mustafa Kürşad Arı
İstanbul doğumlu olan Av. Mustafa Kürşad Arı, ilk ve orta öğrenimini İstanbul’da tamamlamış, ardından İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuştur. İstanbul Barosu’na bağlı olarak avukatlık stajını tamamlamış; halen Beylikdüzü’nde kurucusu olduğu hukuk bürosunda serbest avukat olarak hizmet vermektedir.
Ağırlıklı olarak boşanma davaları ve ceza hukuku alanlarında çalışan Av. Mustafa Kürşad Arı, aile hukuku ve ağır ceza davalarında edindiği tecrübe ile öne çıkmaktadır. İstanbul Barosu nezdinde CMK (Ceza Muhakemesi Kanunu) kapsamında da görev almaya devam etmekte; hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma ilkeleri doğrultusunda müvekkillerine profesyonel hukuki destek sunmaktadır.
Av. Mustafa Kürşad Arı
stanbul ilinde doğmuş; ilk ve orta öğrenimini de İstanbul’da tamamlamıştır. Akabinde İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi lisansını tamamlayan Mustafa Kürşad Arı ,İstanbul Barosuna kayıtlı olarak stajyer avukatlık yapmış, günümüzde ise Beylikdüzü’nde kurduğu hukuk bürosunda serbest avukatlık hizmeti vermeye devam etmektedir. Aynı zamanda İstanbul Barosun’da CMK hizmetlerinde avukatlık yapmaktadır.